29 Temmuz 2012 Pazar

Periler Diyarı Teraryum Yapımı

Ben daha ilkokul çağında olduğum zamanlarda sadece TRT1  yayın yapmakta iken pazar günleri saat 12:00'de  çocuk filmleri kuşağı olurdu.(Annemde ne hikmetse bizi sürekli o vakit banyo yaptırırdı.) Hansel İle Gratel, Kırmızı Başlıklı Kız gibi klasiklerin filmleri olurdu. O zamandan sanırım bende Peter Pan'ın yaşadığı o ağaç evlerin olduğu Tinkerbell gibi perilerin uçtuğu bir orman görüntüsü aklımda kaldı.

Martha Stewart'ta ilk terrarium yapımını izlediğim zaman da çok büyülenmiştim.Böyle bir şey varmış da neden görmedim ben diye şaşırmıştım. O kadar internette gezerim ama teraryumdan haberim yoktu. Hele  ismi de Fairyland Terrarium (Periler Diyarı Teraryum) olarak söylenince, tam da benim sevdiğim şey dedim. :)) Ben de eve böyle bir şey yapmalıyım telaşesi ile internette araştırmaya başladım.

Tabii yapacağım diye heves edip de o minik aksesuarları bulamayınca benim teraryum yapma planım suya düşüverdi. Bir şeyi yapmaya karar verince eksik olan şeyler varsa uyduruk da olsa yapamam. İllaki o minik aksesuarlardan olmalı yoksa periler diyarı havası nasıl olsun ki ama ? Huy işte malesef.

Güzel bir faunus, bitkiler almak çok basit ama önemli olan periler diyarı havasını vereceğim aksesuarları bulmaktı.O zaman nedense ETSY de aramak da aklıma gelmemişti.

Bugün tesadüfen minik kuş biblosu ararken karşıma Enchanted MushroomLand' de  Teraryum Minyatürleri çıkınca çok sevindim. Artık biraz daha araştırma yaptıktan sonra teraryum yapımına başlayabilirim. :)

Bunun gibi bir teraryum yapmayı istiyorum.



Bunlarda  Enchanted MushroomLand'dan ilk etapta görüp beğendiklerim. 







25 Temmuz 2012 Çarşamba

Orkide Saksısı

Orkide saksılarının plastik şeffaf saksılarda olmasından pek hoşlanmıyorum. Işık görmesi gerektiğini bilsemde dekoratif bir saksı içine koymak içimden geliyor. Benim gibi düşünenler için Nordicshops 'ta çok güzel orkide saksıları gördüm.Kew pots ürünlerinden biriydi. Başka çok güzel saksılar da var. Renk ve dizaynlarına bayıldım. Çok asil duruşlu saksılar. :))


Orkide Saksıları












24 Temmuz 2012 Salı

BLUGIRL Markası 2012 - 2013 Sonbahar Defilesi

Güzel giyinen insanları severim ama kendim bu hususta çok vakit ve de nakit ayıramıyorum malesef.Kendimle barışmam zaten çok uzun zaman aldığı için yakışanı da bulmam zaman aldı. Modayı takip etmeye severim ama her moda olan şeyi kabul edemem yada etsem de herkes aynı şeyi giyiyor diye benimseyemem. Hakan Akkaya' nın da dediği gibi bence de " En iyisi insanın kendisine yakışanı giymesi ve giydiğini de güzel taşıyabilmesidir."

Bu aralar italyan kanallarına merak sardım ve televizyon izlediğim zamanların çoğunda Wedding TV, TVE yada TV MODA açık oluyor. Bu akşam TV MODA 'da Blugirl defilesini izledim ve kıyafetleri çok beğendim.Genellikle bu kanaldaki markaların defilelerini çok beğeniyorum. Defilede beğen al ve giy çık tarzında. Abartı dekolte, uçuk kaçık renkler, yırtmaçlar olmuyor. Tam benim beğenime uygun kıyafetler var.

Bende size BLUGIRL'den bir defile yapayım :))

2012 - 2013 SONBAHAR DEFILESI















22 Temmuz 2012 Pazar

MAKING Elişi Dergisi

Bloğunu zevkle izlediğim Torie Jayne'nin sitesinde Making adındaki bir el işi dergisinin sitesinden bahsediliyordu.Temmuz sayısında Torie Jayne'nin yaptığı çalışmalar varmış.Deniz kabuklarından ayna ve lamba yapmış.Çok beğendim.




MAKING dergisinin sitesini inceledim. Living bölümündeki çalışmalar daha çok bana hitap ettiler.  Kağıttan elbise yapımı vardı. En çok da onu beğendim.

Dergi üyeliği için üye oldum ama sadece paket alımı var.Ben öncelikle incelemek için 1 tane almak istedim ama yönlendirilen siteden alamadım. Başka bir sitede buldum ama derginin fiyatı siterlin olunca pahalı geldi.Biraz daha araştırırken iPhone ve iPad için versiyonunu buldum.

iPhone ve iPad için uygun fiyata Making dergisini indirebilirsiniz.2,99 dolarmış.


19 Temmuz 2012 Perşembe

Erik Kompostosu

Erik... Çok seviyorum.Nisan insanıyım.Erikler yeşerirken doğmuşum.Eriklerle büyüdüm.Anneannemler ile beraber yaşarken bahçeye inip o büyük erik ağacının altında elimde sopam erik düşürüp yemek en sevdiğim işti.Ben erik yemeye gidiyorum derdim anneanneme. Erik sopam düz ve taşıyabileceğim en uzun sopa idi.Çocukluğuma ait en güzel anılarım zaten annemlerin evinin bahçesinde geçirdiğimiz zamanlar ile ilgili olanlardır. Neyse erik benim sevgilim :) Erik, erik kurusu, erik kompostosu, mürdüm eriği rengi.... Erik ile ilgili her şey güzel.Birkaç senedir de erik kompostosu yapıyorum.Yazın çok güzel gidiyor. Bu seneki erik kompostomu çok özel fotoğrafladım.

Erik Kompostosu Tarifi:
---------------------------
4 Lt su
1 Kg Erik
2 Bardak Su

Tencereye suyu koyup kaynatıyorum.İçine şekeri koyup 2 yada 3 defa kepçe ile karıştırıyorum.Çekirdeklerini çıkarmadan erikleri ikiye bölüp tencereye atıyorum.Su kaynamaya başladıktan 20 dakika sonra erikleri kevgir ile alıyorum.Bir kapta erikleri süzgeç içine koyup ezerek posa ve biraz daha suyunu çıkarıyorum.Kaptaki posalı suyu tencereye koyuyorum.Soğuduktan sonra kavanozlara alıyorum.








15 Temmuz 2012 Pazar

F & D Şekerlik

EVİM dergisini mümkün olduğunca her ay almaya çalışıyorum.Aslında hep abone olmayı istemişimdir ama bir türlü bunu gerçekleştiremedim.Bazen gerek yok diye bazen bu işle uğraşacak vaktim yok diye erteleyip duruyorum fakat genelliklede dergide gördüğüm şeylerden çok faydalanıyorum.

Bu seferde çok beğendiğim F&D Şekerlikleri binbir zorluklarla Migros'tan almayı başardım.Migros Türkiye'nin en büyük market zinciri olabilir fakat ben bir türlü sevemedim.Sürekli çalışan personeli ile ilgili problemler yaşıyorum. Bu seferde stoklarda görünüp de rafta uzun arayışlar sonucu bulduğumuz F&D şekerliğime kavuştum.Bu ramazan bayramını evde geçirmeyi istiyorum.Bayramlarda sürekli birkaç gün Kayseri'de birkaç gün ise Adapazarı'nda olmaktan bayramın tadını çıkaramıyoruz. Yorucu geçiyor. Bundan sonra bir bayram Kayseri bir bayram Adapazarı yapmayı düşünüyorum.

İşte F&D şekerliğimiz.İki tane aldım.Birine badem şekeri diğerine de çikolata koyarız. İleride Ceyda'nın doğum günlerinde de kullanmayı düşünüyorum. Biraz süsleyerek de kullanmayı düşünüyorum.Örnek bir tane de buldum.


Bu fotoğrafı Janey Macpress bloğundan aldım.Çok güzel bir blog göz atmanızı tavsiye ederim.



12 Temmuz 2012 Perşembe

Katre-i Matem

Eskiden az da olsa roman okuma alışkanlığım vardı.En Çok Okunanlar listesinde olan bir yada iki kitabı okumaya çalışırdım.Sonra hamile kalma süreci, hamilelik, doğum sonrası kendimi fena halde tıbbi makalelere, çocuk yetiştirme ile ilgili kitaplara ve bloglara kaptırınca sanırım üç senedir roman okumadım.İnsan bir şeye kafayı takınca bazen diğer şeyleri gözü görmüyor, ilgilenmiyor.Ben de öyle olmuştum.

Cebeci dönüşü eşim " Sana iki tane kitap aldım." dediği zaman da pek heyecanlanmadım açıkça söylemek gerekirse. Kitaplar İskender Pala'nın romanları olmasa sanırım birkaç ay daha dokunmazdım.İskender Pala benim için ayrıdır.Ne zaman kitaplarını, yazılarını okusam beni etkiler.

Katre-i Matem adı beni önce isminden dolayı korkutsa da okumaya başlamam ile derinden etkiledi.Şu izlediğimiz sürükleyici diye adlandırdığımız diziler sanırım bu kitabın yanında hiç kalır.Kendimi gece ve gündüz olayları düşünürken buldum.Ceyda'nın uyusa da kitabı okusam diye hayaller kurar oldum.Kitabın yazarı aslında İskender Pala değil.Kendisi müzayedeye katıldığı zaman aldığı bir kitabın içinde öyküye rastlamış ve kitaplaştırmış. Kendisinin akıcı türkçeleştirmesi ile kitap çok akıcı olmuş. Ben bayıldım... Kitap bittiğinde ise gerçekten sanki bir arkadaşıma veda ediyormuşum gibi içimde bir boşluk oldu.

Seneler önce aldığım güllü ayracım ise bu kitaba bence çok yakıştı. :)

Kitabı okurken birçok beğendiğim bölüme de işaret koydum. Hafız Çelebi'nin nasihatlarına bayıldım. :)

10 Temmuz 2012 Salı

Kuşbakışı Kayseri

İlk defa Erciyes dağına çıktığım zaman itiraf etmek gerekirse çok etkilenmemiştim.Yol kenarında piknik yapmaya çalışan insanlar, tesislerin hemen yanındaki park alanı ve burada yürüyüş yapanlar, yukarıdan kayak yaparak gelenler, olmadık yerlerden çıkan kızakçılar ... Her şey çok karışıktı.

Neyseki süper belediye başkanımızın liderliğinde artık Erciyes'in yepyeni bir yüzü olacak.Geçen seneden itibaren hissetmeye başladığımız yenilikler ile Erciyes Master Planı devreye girdi.Bizde planı heyecanla takip ediyoruz.

Bu sene dağda piknik alanlarında rahat bir şekilde pikniğimizi yaptık.Kızakçılar için ayrılan bölümü gördük.Raylı sistem ile yukarıya konforlu bir şekilde çıkıp sadece kızaklar için ayrılmış bölümde rahat rahat kayabiliyorsunuz. Kayakçıları izleme bölümünde oturup, sıcak güneşin keyfini çıkardık.Yeni yapılan dükkanları gezdik. Eskiden yol kenarında soğuk su aldığımız çeşme ve çevresindeki yöresel ürünler satan satıcılar için düzenlenmiş bölümü gezdik. Şu ana kadar yapılanlar çok hoşumuza gidiyordu. Değişim çok güzel bir şekilde başlamıştı.

Veee geçtiğimiz haftasonu ise muhteşem bir Kayseri şehir manzarası izledik.Açıkçası bu güne kadar Erciyes'e çıkmama rağmen ne kadar yüksekte olduğumu hissedememiştim.Kayak tesislerinin olduğu bölgede çevrenizdeki yükseltiler ile aynı seviyede gibisiniz ve hal böyle olunca pek yükseklik algısını hissedemiyorsunuz. Fakat birkaç ay önce devreye giren HACILAR KAPI tarafından gondol taşıma sistemi ile Lifos istasyonuna çıkarken nasıl bir heybetli dağa tırmanışa geçtiğinizi hissediyorsunuz. Süper bir manzara ve heyecan veren bir yolculuk! :) Şiddetli bir rüzgar olmasına rağmen sallanmadan, titremeden son teknolojik gondolumuz ile istasyona vardık.Fotoğraf çekmekten yorulduk.:)  Lifos kafede oturup sıcak çikolata ve lattemizi içerken Erciyes Broşürüne göz geçirip yapılacak olan işler hakkında bilgi alıp daha da heyecanlandık.

Ben Kayserili değilim ama 5 senedir bu şehirde yaşıyor olmaktan çok memnunum.Hayatımı Sakarya, İzmit ve İstanul güzergahında geçirmiş biri olarak artık gerçek bir şehirde yaşıyorum diyorum. Ben düzeni, temizliği, yeniliği seven birisiyim ve Kayseri'de bunları fazlası ile buluyorum. Yok canım bunu da yapamazlar dediğim projeler hayata geçiriliyor. Şu da olsa bu da olsa dediğim şeyler yapılıyor. Ben çok takdir ediyorum ve bu şehirde yaşamaktan çok memnunum. Heleki onbeş gün önce İstanbul'a giderken düşündüm de onca sene oralarda yaşamama rağmen ne kadar da insanın doğasına aykırı bir yapılaşma, yerleşim var. Neyse içim karardı düşündükçe valla.

Bilgi alabileceğiniz web sitesi için bu linke tıklayabilirsiniz.



Şu kuzu sürüsünü görüp ne güzel KÜŞLEME si olur bunların diye de ağzımızın suları aktı.Doğal ortam, binlerce metre yükseklikte nasıl da lezzetlidirler. :)) 




Paylaş

Popüler Yayınlar

İzleyiciler